6 Mart 2011 Pazar

Issız Pazar Günü

Pazar pazar oturmuş duygusal filmlerle ruhumu perişan ediyorum. Arka arkaya iki dram fena çarptı beni. Hafta sonuna işlerden arınmış olarak girmek vardı. Huzurlu bir pazar fena olmazdı. Pazartesi toplantı salı ondanda büyük toplantı var. Toplantılar haricinde yetişecek iki büyük iş var hatta üç. Allah ım bana güç ver diye dua eder oldum yatıp kalkıp. Bu kadar yoğunluğun arasında yaşıyor muyum bilmiyorum valla. Sanki ben sadece o işleri yapmak için varım. Geçen bu karmaşada atlamış olduğum tonlarca ayrıntıdan bir tanesi ayağıma fena halde dolaştı. İşimden olma korkusu yaşadım. İşim hayatımın o kadar büyük bir kısmına sinmiş ki işimden olursam hurda olacağımı sandım. Allah yardım etti diyeyim. İşler gene düzeldi. Çok şükür sihirli bir değnek var tepemde sanki son noktada tamam bittim derken tutup çıkarıyor beni. Bugün pazartesiye hazırlık yapmam gerekiyordu. Odamdan dışarı adım atmadan akşamı yaptım. Perdem kapalı yokmuşum gibi kandırıyorum işlerimi. Neyse daha fazla kör ebe oynamadan şu işleri bitireyim.

Geçen paşayla yemeğe gittik. İyi geldi doğrusu gerçi susmayan telefonları yüzünden pek muhabbet edemedik ama neyse. Yeni iş arkadaşı onu sıkmaaya başlamış.... İçimden derin bir oooh be dedim :)) Kadın fena halde dedikoducu. Ertesi gün yemeğe gittiğimizi duymayan kalmamış . Böyle mahalle karısı gibi hiç hoş değil yaaa. Alakasız biri eee nooldu yemeğe gitmişsiniz deyince tüylerim diken diken oldu. Çok itici bir durummuş ilk defa başıma geldiğine şahit oldum. Ben olmayınca insanlar beni unutuyor sanardım :))) Görmezden duymazdan geliyorum o kadını. Ooommmm......... Pozitif enerji içeri, negatif enerji dışarı....

Neyse ben işlerimi bitireyim....