31 Aralık 2011 Cumartesi

Ho ho hooo oh ooooo

Way be 2011 in bana hayatımın kazığını atacağını hiç bilemezdim. 2012 ye gene beklentilerle giriyorum. Neden hiç bitmiyor isteklerim. Hayatlar biterken benim ki hala devam ettiği için mi... Korkarım yaşadığım sürece hep bir şeyler isticem. 2012 de biraz huzur annem için yapacak bir şeyim yok kalanların kıymetini bilebilmek isterim. Huzur huzur huzur....

Dün eve mısır patlatma makinası aldım. 30 tl aaaa ne kadar güzel bişimiş.Pratik. Ama tabi önündeki tabaktan çok yerlere püskürttü :)) Birdaha kine kocaman bir sininin içinde yapacağız. İstediği gibi döküp saçabilir.Makina el kadar ama bir seferde o kadar çok yapıyorki artık akşam ye ye yee oooohhh. Anneciğimi az bunaltmazdım hadi bana mısır pırtlat diye.... canım benim şu yaşıma kadar hiç reddetmedi. İşte herkez anne olamıyo onda o anaç duygu vardı. Onun zamanında alaydım ne sevinirdi. Şimdi ne alsam aklıma hep oda görseydi geliyor. Yılbaşı için ışıklar aldım. Ağacım yok gerçi koltğun birini sarcam :) Tombala aldım zorla tombala oynatacam millete :))) Cazibeyi seyretcem muhtemelen.... Patronda harçlık verdi ee daha ne olsun.... Fırında hindimiz yok ama fırında tavuğumuz var :))) Yavv şu hindiyi merak ediyorum bi gün alıcam mutlaka.... Kıvanç tatlıtuğ o yaşına kadar havyar yememiş bende hindi yemedim :)))

29 Aralık 2011 Perşembe

Son Umudum Milli Piyango

Toki işi yalan oldu. Bir telefon trafiği yaptım Bankalar ne iş yaptıklarından habersiz... Biri diyor halk bankası takip ediyor halk bankası ziraat bankası diyor. Akşama kadar ikisi birbirine o şubeden o şubeye paslayıp durdular beni. Nihayet biri dedi ki daha ilk gün tüm satışlar yapılmış. Akıllı düşünene kadar deli dağları aşarmış :))) Biz kredi mi çeksek, toki iyi mi, istiyomuyuz gerçekten, taksitler belimizi büker mi derken ohoooo.... Millet dağları aşmış. Neyse kısmet değilmiş....

Bu akşam 3 tane piyango bileti alcam. 40 trilyon bana çıkarsa Türkiye nin heryerinden bir ev alcam :))) 40 trilyooonn ohooooo.... Yetmedi sülalemdekilerede alırım.... Kalan parayıda faize yatırırım... Harama üstüne haram... Aç tavuk kendini arpa ambarında görürmüş misali.... bizim pederinde suratına bir tomar para fırlatırım al bu parayı kaybol derim muhahahahaaaa.... Amaan ne zevkli olur. Dünden beri bunun hayalini kuruyom.... Bizim patronda benim yanıma çalışır artık ehehheee... Yaz kızım.....

Ah bir zengin olsaam yabadaba daba daayyy...

27 Aralık 2011 Salı

Tesadüf

Böyle sıkıntılı zamanlarda hep tam boğuldum boğulcam derken bir umut ışığı peydah oluveriyor. Gene öyle oldu. Kirayı dert ederken bir haftalık bir toki satışına denk geldim. İşe bak ki tamda aman Allah ım ne yapacağız şimdi derken. Çok aklımıza yattı. Az bir kredi çekerek bankadan halledilebilir bir şey. Ama sınırlı sayıda olduğu için biraz daha şansa ihtiyacım var. Elli tane evrak toplamam gerekiyor öncelikle. Bakalım yarın ki koşturmacam bu olacak. Hayırlısı neyse o olsun. Allah alır dener verir dener demişler. Her ikisinide bildiğimden olsun olsun olsun sun sunnnn diyemiyorum. İçim diyor ama dışa şettirmiyorum çaktırmıyorum. Çünkü öyle diyince olcağı varsada olmuyo işlerim. Çaktırmadan istiyorum :))) Ayyy oluverirmiş. Hadi Allah yardımcım olsun.... Amin ... Umutlandım gene bak şimdi çiçekler yeşerdi gene :)

26 Aralık 2011 Pazartesi

2011 çık hayatımdan

2011 senden nefret ettim. Annemle evimde girdim 2011 e, hem annemi hem evimi kaybettim.

Herşey hergün daha da karmaşık bir hal alıyor. Güçlü durmaya çalışıyorum ama sanırım güçlü değilim. Kendimi aciz hissediyorum. Babam olacak dallama yeni bir karı buldu bile. Kadın çoook iyimiş bizi bağrına basacakmış. Onun bağrını deşesim geldi. Annem o herife ömrünü verdi bir gün ona böyle demedi de elin iki günlük karısına böyle dedi. Hastanelerde ona bir tek annem bakmıştı, para dedi hiç ikiletmedi. Kadın çalıştı o yedi. Haram olsun haram. Annemi hep köpekledi hep ona hakaret etti. Annemi gözünde yaşlarla hatırlıyorum. Kahroluyorum... Yalnız yeni karısının bir isteği varmış annemden kalan evi istiyormuş.... Ne iyi insanlar var şu dünyada..... Ev annemin üstüne aslında devletin zorunlu kıldığı verasetle bizim paylarımız var ama adam vermem diyor. Tehditler savuruyor. Avukat tutsak bu bizim yolumuzu keser saldırır... Cesaretimiz yok... Taşınıyoruz mecbur.

Bu evden böyle mi çıkacaktık. Aklıma her şey gelirdi de bunu hiç ama hiç düşünemezdim. Herşey böyle sarpa sardı. Her gün daha da kötüye gidiyor hayat.

Öyle yani bombot bir durumdayım. Ölüm kurtuluş gibi gelmeye başladı valla. Belki Allah annemi bu çirkeflerden kurtardı, ama çok canını yakktı... O kadar paramparça olmasaydı keşke annem, bir kafasını çarpsaydıda ölseydi bu kadar olmasaydı.... Vardır bir bildiği diyoruz...

Paşaylada koptuk gibi bir şey. Bana kesin kararınla gel dedim. Yoksa bitirelim. Ne öyle diyor ne böyle. Sen değiş diyor. Bahane.... Ben değişemem dedim. Onun abuk sabuk yılışık arkadaşlarını pışpışlayamıyorumda.... Ona delleniyor. Şunca dert arasında birde onu hiiiç dert edemicem.

Mutsuzum, yalnızım, bahtsızım :(((

3 Aralık 2011 Cumartesi

Masallaar masallaar...

Her fırsat bulduğumda Ata Demirer in eyvah eyvahını izliyorum. 150 kere izlemişimdir herhalde. En çokda masalla masallaa diyo ya o lafına bitiyorum :)) Bende paşaya diyorum masallaa masallaaa :))) Bir dargın bir barışık nolcak hiç bilmiyorum. Bir bakıyorum canım ciğerim bir bakıyorum kırk kat el yabancı bir adam. Klasik cümleler kurmaya kalkıyor dilim İlişkimiz Nereye Gidiyor Paşam :P Ayy çok saçmaa... Allah ım bende mi bu kırk yıllık repliği dilime dolıyacaktım :)))) Şu an gülüyorum ama vahim yani.... Sana saçıma süpürge ettim, yıllarımı verdim bile diyesim geliyor :))) Dediğimde oldu yani. Ayyy çok arabesk... Filmlerde böyle kızlara salak derdim git başkasına... Kendime diyemiyom diyomda yapamıyom :) O filmler boşa çekilmiyor.

Tramvaları atlattık gibi biraz daha işime odaklanabiliyorum. Çok şükür. Ruh gibi dolaştım aylarca bu 15 milyarlık facia bende sağlam bir tokat etkisi yarattı acaip kendime geldim. Gözlerim faltaşı gibi açıldı o derece yani. Boşa geçirdiğim onca ayı telafi etmek için son sürat işlere daldım. Çok şükür yoğun ama başarılı bir haftaydı. Üstelik hastaydım birde. Boyun tutukluğu ve gözlerimdeki kabarcıklar. Bir ara 2 saat gözüme perde indi, bilgisayar ekranındaki yazılar kayboldu birden bembeyaz oldu herşey. Korktum valla. Annemi kaybettiğimde gözlerimde birşeyler çıkmıştı. O zaman gözünü kaybedebilirsin diye korkutmuştu doktorlar beni. Ayy dedim başladımı acaba :)) Ertesi gün doktora gittim, göz migreni dedi. Ya tomogrofi çektiricen yada ara ara olacak katlanacan dedi doktor. Bakalım bir daha olmaz inşallah. Gözümdeki kabarcıklar da alerjiymiş. Göz numaralarımda değişmiş. Bahane oldu göz muayenemide aradan çıkarmış oldum.

Teyzemle Mahsun kırmızı gülün dizisini izliyoruz :)) Ablam sapık şeyler izliyosunuz deyip odadan kaçıyor :))) Gel Yavrııım diyorum ona Abbas gibi... Öyle işte. Annem hep muhabbetlerimizde. Yerken içerken tv izlerken.... Koltuğu boş... Ama çok ölüm haberi aldık annemden sonra küçük çocuklar bile ölünce insan ağzını açıp isyan edemiyo. Dünya böyle deyip susuyoruz.

İş yerine bizim patronun bir arkadaşı başladı. Bir kaç ay oluyor sanırım. Adam beni hiç rahat bırakmıyor. Beni oyalıyorsun diyorum yetiştirmem gereken işler var diyorum adam diyor ki sen bana boş insan mı dedin. Her lafa bir laf. Artık yok öyle demedim diye düzeltmekle uğraşmıyorum. Beş dakkada bir başıma geliyor yanıma sandalye çekip oturuyor. Bir tarafım duvar bir tarafım o. Nefes alamıyormuşum gibi hissediyorum. İzbandut gibi bir adam. Aşırı samimi. Bense işlere yeni yeni odaklanabildiğim için hiç bölünmeden çalışmak istiyorum. İlk gün söyledim bunu sonradan kötü olmayalım diye. Adam benden kurtulamazsın diyor açık açık. Yani ilk zamanlar sesimi çıkarmadım. Bir hafta kadar dipdibe durduk. Sonra biraz surat yapıp kaçırmayı denedim Benden öyle suratını asarak kurtulamazsın dedi. Yüzsüz müsün be hemşerim.... Zorla mı yahu. Sonra baktım surat asmaktan anlamıyo anlattım sorunlarım var yalnızken çalışabiliyorum. işleri yetiştirmeliyim. yok yok yok... Abi okumuş etmiş adam. Bir insana bir laf yetmeli. En son artık tam oturmaya yelteniyodu ittim sandalyeyi istemiyorum yaaa diye bağardım artık. Kalbimi kırıyosun ama dedi gitti artık herhalde daha da gelmez dedim İnanmazsınız gene geldi. Yavşak... Çekti sandalyeyi oturdu elim ayağım kaşım gözüm titremeye başladı artık sinirden. Bir ton laf ettim... Püskürttüm vallaa... Hala günaha girdiğim için üzülüyorum ama böyle bir şey olabilir mi. Hatalı mıyım diye ablama anlattım yani kalp kırmak istemem. Abalamda bana hak verince rahatladım. Ben bu adamı püskürttüm nihayet gitti tepemden patronla yemeğe çıktılar, dedim beni şikayet edecek. Paçalarım tutuştu tabi. Zaten düzgün iş yapmıyon bir de huzursuzluk mu çıkarıyon muhabbeti olcak diye tırstım. Bunlar yemekten döndü bir ara patronu yakalayıp xxx bey olanları anlattımı dedim. Suçlu çocuk psikolojisiyle :))) Ne oldu derdemez herşeyi bir bir kendi ağzımla anlattım :))))) Son cümlemde şu, bana inanmıyorsanız kamera takında görün oldu :)))))

Ayy böyle abuk sabuk şeyler. Ben mi anormalim o mu bilmiyorum. Su iççem arkamda kahvemi alcam sağımda. Ben rahatsız oluyorum. Anormal olan ben miyim acaba. Yani relax mı olmalıyım. Bilemedim ama yapabileceğimi sanmıyorum.... Her kez sınırını bilsin.

İşte böyle.... Çok konuştum gene.... Haydi güzel bir hafta sonu olsun hepimiz için mutlu olalım mutluuuu :))))