22 Eylül 2011 Perşembe

Selamlar...

Hayat devam ediyor ama ben bir türlü adapte olamıyorum. Yavaş yavaş kendime gelmem lazım artık. İşler birikti. Patron kovacak yakında beni. Üzerimde acayip bir halsizlik var. Hiç bir şey yapasım yok.

Geçen hafta sonu arkadaşıma gittim. Annemi defnettiğimiz gün oğlu doğdu. Onun oğlunun mevlütüne. Çok sevdiğim arkadaşımın bebişide pek bir tatlı. Hiç kıskanmadı bebişini verdi kollarıma doya doya sevdim doğrusu. Ama zorlandım açıkçası bir kıpraşıveriyor kerata sanıyorum elimden kayıp gitçek. Ayy nasıl yüreğimi ağzıma getirdi kaç kere. O kadar minik ve tatlı ki insan yanından ayrılmak istemiyor. Maşallah Barekallah. O uyuyunca eski günleri yadettik. Harbiden çok güzel günlerdi bir daha asla tekrarı olamayacak, bol kahkahalı.... Liseli zamanlarımız.

Ordan çıktım kankimin düğününe gittim. Havalarda erken kararır oldu. Allah tan dolmuş direk gidiyorda bulabildim. Gerçi baya bir uzağında bıraktı nikah salonunun.... Yür yürü yürü süslü pabuçlarla, sokak lambası icat edilmemiş bir mahallede tırsarak. Allah tan insanlar ailecenek kapı önünde çekirdek çitliyorlardı yoksa çok korkunç yani. Ayy ne güzeldi düğün. Annem vefat etti diye sağ olsunlar özel bir ilgi gösterdiler bana ama bu ilgi beni daha çok kederlendirdi. Kankimi öyle gelinlikle görünce duygulanıverdim. Ayy canım yaa ne güzel olmuştu öyle saçı başı.... gelinliğini kendi özel yaptırdı zaten zevkli kız. Prensesler gibiydi. Annemde gelmek istiyordu düğününe :( Nişanına gitmedik diye kızmıştı bana. Düğün çıkışı paşa beni almaya gelecekti. Evine hırsız girmiş :) Hey Allah ım bende ona güvenip geç saate kadar oturdum. O polislerle falan uğraşıyomuş kendin gidiver dedi bana. İyi dedim. Çıktım gene onca yolu süslü pabuçlarımla çakkıdı çakkıdı teptim. Eve geldiğimde ayacıklarımın her bir yeri su toplamıştı. Hala yaralar yani.

Öyle işte aktif bir hafta sonu oldu. Aylar sonra bir şeyler yapmak iyi geldi.

Paşayla aramız limoni. Sağolsun annemin olaylarında çok yardımcı oldu ama ilişki anlamında berbatız. Zaten biz küstük sonra hastane olayları olunca gene ona sığındım. Kimse yokki başka... Ama bir tarafımda ona çok kızgın. Var mısın yok musun belli değil dedim. Her şeyinde yanımdayım diyor. Zor günler bunlar kimden yardım istesem yanımda olur. Çünkü hakikaten sanmıyorum kimse duyarsız kalamaz. Yani öyle düşünüyorumda bilemem. Dedim seninle ilişkimi anneme söylemek isterdim. O da ben söylicektim ama sana güvenemedim dedi . Neyime güvenemediyse.... O biliyordu zaten dedi. Öyle tabi kadın hissediyodu... Ne olacak sonumuz bilemiyorum. Biraz ara verdik. Ben teklif ettim oda itiraz etmedi. Tam con con olduk. İlişkimize ara verdik ne demekse. Neyse iyi geldi bu ara aslında. Çünkü yakın olunca istediğini yapsın istiyor insan beklentileri oluyor... Beklentisi olmayıncada yıpranıyor. Böyle olunca göz görmeyince gönül katlanıyor. Bilmem anlatabildim mi. Dam üstünde saksağan, gel bize bazı bazı...

Böyle bir haleti ruhliye içerisindeyim. Nerden buldum bu küflenmiş kelimeyide bilmem. Eski Türkçe de güzelmiş haa. Haleti ruhliye kibarlığa bak söz öbeğindeki. Ayyh saçmalıyorum gene. Ama ruh halinden daha kibarca değil mi. Tamm tmm kaçtım ben. BYe..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder